14 Ocak 2011 Cuma

Emzirme, Meme Ucu Çatlağı, Sütüm Yetmiyor mu? Paniği Üzerine...

Bugüne kadar yazmayı hep düşündüğüm ama bi türlü yazmadığım emzirme hikayemi de baştan anlatayım..
Ege doğduğu andan beri başlayan ve de sonsuza kadar süreceğinden korktuğum bir panik haliydi emzirme mevzusu...
Oysa hamileyken uzun yıllar emziririm ben diye düşündüm hep, Doktorumun da gazıyla buna tamamen inanmış bir şekilde doğuma girdim.
Ve de doğa beni yanıltmadı. Sezeryan doğum yapmış olmama rağmen bebeğim ilk emdiğinde sütüm geldi.. Az mı çok mu bilemiyorum.. Hastanede bunu hiç düşünmedim zaten... Emzirdim de emzirdim. 2. günün sonunda artık meme uçlarım sızlamaya başlamıştı...
İşte doğru emzirme tekniği, bebeği doğru tutma, memeyi ağzına doğru verme, doğru zamanlarda emzirme vs. gibi bi sürü şey dinledim. Uygulamadın mı derseniz uyguladım ama bu meme uçlarımın yara olmasını engelleyemedi.
Hastaneden eve döndükten sonra acılarım daha da arttı. Artık emzirmek benim için işkenceye dönüşmüştü.
Doğumdan önce sürmeye başladığım Lansinoh meme ucu kremi artık işlevini yitirdi. Bepanthen kullanmaya başladım ama onu da Egeyi emzirmeden yıkamam gerektiğinden su meme uçlarımı kurutmaya ve de çatlakları arttırmaya devam etti..
İlk 10 günde Egenin kilo alımı iyi olduğundan süte devam diyen doktoruna gıcık olduğum için 1 ay sonraki kontrol sonrasında pişman oldum. 1 ay sonundaki kontrolde 20 günde aldığı yarım kilodan doktoru memnun kalmadı ve mama verelim dedi.. Tabi bana da süt arttırıcı bir sürü şey... Ve de meme uçlarım için garmasten krem.. Bir de yıkamamam gerektiğini suyun daha zararlı olacağını, zeytinyağıyla silmemi söyledi...
Bugüne kadar mama verelim emzirmek istemiyorum diyen ben sütüm yetmiyor gerçeğiyle karşı karşıya kaldığımda çöktüm resmen.  Ege'ye verdiğimiz ilk mamayı bir çırpıda içen oğlum bugüne kadar gerçekten mi açtı da ağlıyordu diye bir düşünce içine girmeme neden oldu.
Hayatım o andan itibaren çelişkilerle doldu. Mama ve meme çelişkisini 1 ay boyunca yaşadım ve ağlayarak acı çekerek de olsa emzirmeye devam ettim... 1 ayın sonunda Ege anne sütüyle beslenerek 1.100 gr aldı. Demek ki dedik ağlaması açlıktan değil, demek ki kolik devam ediyor.
1 ay sonra hepsi geçecek diye teselli etti doktorumuz beni. Ben de buna inanmak istedim hep çünkü artık bebeğimin ağlamasına dayanamıyordum.
Teknolojik anne olunca sürekli bir araştırma işine girişiyorsun. Bu herzaman iyi sonuçlar doğurmuyor aslında.. Emziren annler olarak çoğumuz çocuğum aç mı, sütüm az mı, ne yapsak da arttırsak diye araştırmaya başlıyoruz. Hele benim gibi aynı anda doğum yaptığınız bir sürü Haziran Anaları varsa hayatınızda...
Hergün yazışıyoruz ve konumuz süt.. Şu  kadar cc sağdım, bu kadar cc çıktı. Akşam daha çok oluyor, duş alınca daha iyi oluyor.. Bu şekilde uzayıp giden konuşmalar...
Sonunda birgün ben de sağmaya karar verdim ve çıkan sonuçla yıkıldım. 30 cc süt çıktı... Moralim bozuldu tabi.. Ve artık 3 aylık olan ve de ağlaması bitmeyen oğluma mama vermeye karar verdim. Tabi ki doktorumuz da fikrini alarak.  Bu arada sağmaya da devam ettim. 30 cc, 40 cc ne çıkarsa attım buzluğa...
Haziran Annelerinden birinin tavsiyesiyle aldığım e vitamini kapsülleri,başka bir Haziran annesinin tavsiyesi olan göğüs kalkanları, garmasten ve zeytinyağı dörtlüsü meme uçlarımı yavaş yavaş iyileştirmeye başladı...
Ah o gögüs kalkanları hayatımı kurtardı resmen.. Meme uçlarınız birazcık acıyorsa göğüs kalkanı kullanmanızı şiddetle tavsiye ederim.
Meme uçlarım iyileşti ama bu sefer de Ege artık meme emmek istemedi. Sadece geceleri ve de mamanın üstüne meme emmeye başladı. Karnı açken ne yaptımsa mememi veremedim. Ve sanırım böyle böyle sütüm azalmaya başladı. Ama ben sağmaya ve biriktirmeye devam ettim.
4 ayın başında işe başlamamla emzirme eylememiz minimuma düştü. Ben işyerinde sağmaya devam tabi. Gün içinde 1 öğün buzluktaki anne sütlerinden içti.
4. ayın sonunda artık neredeyse hiç sütüm kalmadı. Ege'de dişi çıkarması dolayısıyla ek gıdalara  başladı. Buzluktaki sütler Ege 6 aylık olana kadar 1 öğün  olarak yetti neyseki..
En azından günde 1 öğün anne sütü aldı diye avuttum durdum kendimi.

Bu arada Ege'nin aylarca ağlamasının sebebi açlık değilmiş. 4,5 aylıkken olayı çözdük ama artık çok geçti tabi. Meğerse Bebeğimim böbreklerinde kalsiyum taşları varmış :(

Şimdi de diyorum ki ağlamasının sebebini açlığa bağlamayıp keşke hiç mama vermeden emzirmeye devam etseymişim. Belki de daha çok anne sütüyle beslenme şansı olurdu.

1 Ocak 2011 Cumartesi

Yeni Yıl Yeni Yıl Yeni Yıl Yeni Yıl Herkese Kutlu Olsun!

Ege'yi bize getiren yıl bitti.. Yeni bir yılı karşıladık bugün... 01.01.2011 mutluluk ve sağlık dolu olsun hepimiz için...

10 gün önceden yeniyıl karşılama hazırlıklarına başladık.. Çam ağacımızı süsledik yerine koyduk...
Ege çok şaşırdı ama çok da sevdi ağacımızı.. Ama bu yıl ki tecrübelerim bana önümüzdeki sene ağaç süslemenin mümkün olmayacağını söylüyor :))
Çünkü yeni yıla az kala Ege sürünerek gidip, koltuğa tutunup ayağa kalkmayı becerdi..
Biz an itibariyle bunu da diğer başımıza iş açacak şeyler gibi şenliklerle kutladık..
Ve ilk hedefi yılbaşı ağacı oldu bu sene.. Şimdilik uzanamayacağı bir yere koyduk ama seneye uzanamayacağı bir yer olacağını sanmıyorum..

Bu sene önümüzdeki bir kaç sene Ege pek farkında olmasa da yeniyıla onunla beraber girmek istiyorum.

Bu sene de evimizde sessiz sessiz oturarak (Ege uyuduğu ) için bir yeni yıl akşamı geçirdik çekirdek ailemizle..

Ve zaman geldiğinde sessizce saydık.. 10-9-8-7-6-5-4-3-2-1
HOŞGELDİN 2011...


YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN...