27 Şubat 2011 Pazar

Bebeler mi buluşuyor, Anneler mi?

Anne olduk olalı sosyal hayatımız kalmadı tabi...
Zaman zaman insan evdekilerin, iştekilerin dışında bir ses, bir nefes arıyor...
İşte böyle zamanlarda iyi ki sosyal paylaşım var diyorum... Yaşasın İnternet...
Bir sosyal paylaşım sitesinde hamileyken tanışıp sonra arkadaşlığımızın sanaldan fiiliyata dönüştüğü canım Haziran Anaları...
Ara ara buluşmasak delireceğiz korkarım ki..

Bugün de Melahat Anne bizi misafir ediyor.. Nam-ı diğer Melo...
Katılım az... Malum havalar soğuk... Gelip gitmek zorlaşıyor birbirimize.. Bide hastalıklar, burun akıntıları eklendi mi sayımız azalıyor...

Bugün 2 anne, 2 bebek misafir oluyoruz Melo'ya..

Benim uykusuz oğlum bugün uyumaya niyetlendiği için evden geç çıkıp, erken dönmek zorunda kalsak da, yani çok kısa bir misafirlik olsa da çok mutlu ve de iyi hissediyorum günün sonunda endimi..

Bugün kendim için bişi yaptım çünkü... bebelerden fırsat buldukça 2 kelime konuştuk.. Bişiler anlattık, güldük, eğlendik... Ohh sefamız olsun...

Ama bugün şunu farkettim ki bundan sonraki buluşmalar daha zor olacak...

Bebeler hareketlenmeye başladıkça annelerin sosyalliği azalacak ve de başağrısı artacak :))

Bugün bizi misafir eden Melo Anasına çok teşekkür eder...

Bir sonraki buluşmayı iple çektiğimi ve de merakla beklediğimi bildiririm...



Bebeler sosyalleşiyor..



Anam herkes çizgili bişi giymiş, ben hariç :))








5 Şubat 2011 Cumartesi

Ayy çok Heyecanlandım.. Oysa sadece AN NE dedi :))

Ailecek oturduğumuz ve Ege'yle ilgilendiğimiz bir akşamüstüydü...
İşte bir yandan Ege'nin şebekliklerine gülüyor, bir yandan da tv seyrediyorduk.
Ben herzamanki gibi yerde oturuyordum, Ege de pufa tutunmuş yanımda ayakta duruyor ve yürüme çalışmaları yapıyordu.
Birden yüzüme baktı ama öyle böyle değil, gözlerini gözlerime dikti ve AN - NE dedi..
Böyle üstüne basa basa, altını çize çize, heceleye heceleye...
Ben herzamanki anne çatlaklığımla önce donakaldım, sonra ağlamaya başladım, sonra çığlıklar attım, sonra sarıldım, sonra öptüm, öptüm, öptüm..

Ege'den önce güldüğüm, dalga geçtiğim ne varsa birbir başıma geliyor... Bu anne duygusallığı herzaman en eğlendiğim konular oldu bugüne kadar..
Benim de eğlence konusu olmam an meselesi yani..
Neyse ki şimdilik hep çekirdek aileyken yaşadık bu durum.. Çok sevgili kocam hariç dalga geçen yok ama dedim ya yakındır oratalara dökülmesi bu halimin..

Çünkü anneyim ben... Artık dönüşü olmayan bir durum bu... Sergilediğim saçma davranışlar da artık değişmez.. Ben saçmalayan, dengesiz hareketler sergileyen, oğlu anne deyince çığlık atıp, pırt yaptığında mutluluktan uçan  bir anneyim.. Bu gerçeği hiçbirşey değiştiremez...

Ben çatlak bir anneyim ve hep de öyle kalacağım ....


2 Şubat 2011 Çarşamba

Bir Anne Öldü - Defne Joy Foster

Daha dün Ege'nin 8 aylık oluşunu karşılıyordum mutluluk ve umutla...
Aramızdaki bağın iyice kuvvetleniyor olduğunu, bundan sonra daha güzel şeylerin bizi beklediğini falan anlatıyordum...
Sonra sabah oldu işe geldim ve internete düşen haberle dünya başıma yıkıldı desem yeridir...
Defne Joy Foster öldü.. Öylece kalakaldım.. baktım.. Baktım... Baktım...
Sonra yalan haberdir deyip internete daldım, bütün haber sayfalarını okudum neredeyse..
Zaman ilerledikçe haberin doğru olduğuna emin oldum ve bir kere daha yıkıldım..
Oysa yalan haber olması ihitimaline ne çok inandırmıştım kendimi..
Çevremdeki küçük beyinli insanların sığ yorumlarına kulaklarımı tıkamak istercesine hep kalabalıktan kaçtım.

Haberi ilk okuduğumda da sonrasında da ne mi düşündüm..
Bir Anne Öldü..
Gözlerimden bütün gün ince ince yaş süzüldü..
İçim ise hıçkırıklarla ağladı gün boyunca..
Geçen sene haziran ayında doğmuş yani Ege'den 1 yaş büyük Can'ı düşündüm hep..
Bir çocuk annesiz kaldı... Sadece 8 aylık Ege'nin bana ne kadar bağlandığını düşündükçe 20 aylık Can'ın annesizliği daha da acıttı canımı..

Evet bugün bir anne öldü ve bir bebek annesiz kaldı.. Bu kadar canımı yakan giden mi kalan mı bilemiyorum.  Anne olduğumdan mıdır bu kadar acı onu da bilemiyorum.. Bildiğim tek şey çektiğim acının tarifi yok..

Akşam olup eve gitmeyi hiç bugünkü kadar çok istemediğimi farkettim.. Biran önce oğluma sarılma dürtüsü içimi daraltı... Bu arada yorumlar yapılmaya devam ediyor tabi.. Herkes konunun uzmanı, herkes namus bekçisi.. Atıp tutuyorlar... Bense kulaklarımı tıkamaktan vazgeçip bağırıyorum, çağırıyorum...

Hiç böyle birgün yaşamamıştım ben.. Hiç böyle bir duygu kaplamamıştı içimi..

Akşam olup da eve gittiğimde Ege'yi görür görmez şöyle sıkıca kucaklayıp ağlamaya başladım.. Bütün gün içime akıttığım gözyaşlarımı koyverdim gitti yani.. Böyle hıçkıra hıçkıra, salya sümük ağladım...

Ve bütün akşam ve bütün gece böyle geçti.. Ege'ye baktıkça gözümün önüne Can geldi.. Baktıkça ağladım, baktıkça canım yandı, baktıkça acı arttı da arttı...

Evet kim ne derse desin..

Ben biliyorum ki bütün anneler yasta bugün... Bütün anneler benimle aynı duyguları yaşadı bugün...

Çok Üzgünüm...

BUGÜN BİR ANNE ÖLDÜ...