1 Temmuz 2010 Perşembe

Ege'yle ilk 1 ay...

Ege'yle ilk 1 ayımız birbirimize alışmaya çalışmakla geçti. Ben anne olmaya o da dünyaya...
Ege bu konuda başarılı oldu sanırım ama benim için aynı şeyi söylemek zor..
Anne olmanın zor bişi olacağını tahmin ediyordum ama bu kadar zorlanacağımı hiç düşünmemiştim.
Lohusa sendromum devam ettiğinden hala bi bebeğim olduğu mutluluğunu tam anlamıyla yaşamış değilim.
Hala bi kabusun içinde gibi hissediyorum kendimi, hala ağlamak istiyorum, hala ağlıyorum, hala kimseyi görmek istemiyorum ve hala ev düğün evi misali kalabalık..
Ve belki de anne olma işinin beni en zorlayan kısmı yara olmuş memelerimle emzirmek...

İşte böyle hiç durmadan ağlıyor...

Evde ki durum tam olarak şöyle.. Çığlık çığlığa ağlamaya başlayan bir Ege, emzireceği için korkmuş ama yine emzirmek isteyen bir anne.. Emmeye başlayınca susan bir Ege, canının yanmasına dayanmak için yastıkları tırnaklayan ve bazen sessiz sessiz bazen de böğürerek ağlayan bir anne..
Bu kabus değil de nedir?
Bütün bu kabusun içinde hayatı yaşamaya değer kılan küçük şeyleri büyüterek mutlu olmaya çabalıyorum..
Ege'nin göbeğinin düşüşü, ilk banyosu, kimliğinin çıkması gibi.. hepsi bir seramoni şeklinde gerçekleşiyor evde..
İlk doktor randevumuzda da umutlarım suya düşüyor.. Ege 3345 gr olmuş, hastanede  verdiği kiloları geri almış, yani iyi besleniyor, yani emzirmeye devam diyor doktorumuz.. Bense 1 aydır gün içinde onlarca kes söylediğim şeyi tekrarlıyorum- ama çok acıyor! Ama yapacak birşey yok, emzireceğim.. İçime içime ağlıyorum o anlarda.. Sonra da bun yaşadıklarımı düşünüp üzülüyor tekrar ağlıyorum.. Ben kötü bir anneyim diye.. zaten yaşlar hep kirpiklerimin ucunda hazır...
Neyseki dikiş acım neredeyse bitti.. Artık kendi kendime oturup kalkabiliyorum.. İlk zamanları düşününce diyorum ki demekki bu acılar da bitecek, sabretmelisin.. Diyorum ama uygulayamıyorum tabi.. (İşte Lohusa Sendromu)
1 ay genel olarak gaz sancısı, Ege'nin çığlıkları, Ege'nin sürekli aç olması, insanların sürekli bana aç bu çocuk o yüzden ağlıyo demesine duyduğum sinir, insanları susturmak için sürekli emzirmek ve bu yüzden iyileşemeyen memeler, dayanması güç meme acısı ve neredeyse sürekli ağlayan bir anneyle geçti..
Bu 1 ayın sonunda güzel olan şey ise Ege'nin artık bizi farketmeye başlamış olması.. Bir emzirme sonrasında gözlerini gözlerime dikip bana gülümseyen Ege 1 aydır çekilen bütün acıları unutturdu...
Acılar devam edecek olsa da küçük şeylerle mutlu olmayı öğreneceğim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder